NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ حَفْصِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ
حَدَّثَنِي
أَبِي قَالَ حَدَّثَنِي
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ
طَهْمَانَ عَنْ
مُوسَى بْنِ
عُقْبَةَ
عَنْ
مُحَمَّدِ بْنِ
الْمُنْكَدِرِ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ أُذِنَ
لِي أَنْ
أُحَدِّثَ
عَنْ مَلَكٍ
مِنْ
مَلَائِكَةِ
اللَّهِ مِنْ
حَمَلَةِ
الْعَرْشِ
إِنَّ مَا
بَيْنَ
شَحْمَةِ أُذُنِهِ
إِلَى
عَاتِقِهِ
مَسِيرَةُ
سَبْعِ
مِائَةِ
عَامٍ
Cabir İbn Abdullah'dan (rivayet
edildiğine göre) Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah'ın Arşı
taşıyan meleklerinden birini anlatmam için bana izin verildi. (Bu meleklerden
birinin) kulak memesi ile omuzu arasındaki mesafe) yediyüz senelik bîr
yoldur."
İzah:
Diğer bir haberde
açıklandığı üzere hadis-i şerifte bahsedilen yediyüz yıllık mesafe, rahvan atla
yapılan bir yolculukla bu kadar süren bir mesafedir.
Fakat "yediyüz
yıl" kelimesinden maksat, bu rakamın ifade ettiği malum miktar değildir,
çokluktur. Bu hadis-i şerif, Allah'ın saltanatının keyfiyeti bizce meçhul olan
bir Arş üstünde tecelli ettiğini söyleyen ehl-i sünnet ulemasının lehine, bunu
inkâr eden Cehmiyye'nin aleyhine bir delildir. Hadisin bab başlığıyla ilgili
yönü de burasıdır.